4.8.18

YARDIM /bir öykü/

   Gururlu ve yalnız bir kadın apartman merdiveni temizleyerek, iki çocuğunu okutmaya çalışırdı. Çocukları lisedeyken kıt kanaat geçinseler de, üniversiteyi kazanınca zorlanmaya başladı. Düşündü, site yöneticisinden ücretine zam yapılmasını istedi. Yönetici bir toplantı yaptı, zam konusunu apartman sakinleriyle görüşmeye açtı. Toplantının açılış konuşmasında temizlikçinin durumunu, ücret talebinin gerekçesini anlattı.
Konut sahiplerinden sadece bir kişi ücretin artırılmasına, diğerleri aynı kalmasına görüş bildirdiler. Konu kapandı, ücret artış talebi red edildi.
Ücretin artırılmasını isteyen kişi temizlikçi kadınla özel görüştü.
“Ben bir emekliyim, kabul edersen çocuklarının eğitimi için küçük bir yardım yapmak istiyorum” dedi. 


Kadın, “hayır ben yardım değil, zam karşılığında temizliğe ek olarak çöp toplamayı da görevime eklenmesini istemiştim, böylesini kabul edemem” dedi.
Adam, “öyleyse çocuğunun hesap numarasını ver, ona burs şeklinde verelim. Nasıl olsa bütün burslar yine bir yardımdır”. 


Kadın tereddütlü olsa da aklına yatmıştı, teklifi kabul etti ve hesap numarasını verdi.
Gel zaman git zaman, çocuklar okullarını bitirdiler, işe yerleştiler.
Emekli adam bir hastalığa yakalanmıştı. Kadın bu haberi duyunca hemen çocuklarına bildirdi. İki kardeş tarif üzerine hastayı hastanede ziyaret ettiler. Hastanın derdine derman olacak ilacın, adamın 2 yıllık maaşına denk geldiğini, doktorundan öğrendiler. Bir hafta aradan sonra hastayı tekrar ziyaret ettiler, o pahalı ilacı masanın üstüne koyup oradan sessizce ayrıldılar. Adam şaşırdı. Bu kadar pahalı ilacı getirenler kimdi? Doktorundan sordu, cevap alamadı. Çünkü, hasta mahcup olmasın diye doktor tembihlenmişti.
Hasta ilaç ambalajını açtı, içinde bir mektup ve şöyle yazıyordu: 

Sayın amca bey, bizi hiç görmedin ama, senin gönderdiğin burs parası olmasaydı, son sınıfımda harç parasını ödeyemezdim ve okulumu da bitiremezdim. Oysa ben şimdi doktor oldum, kardeşim de subay oldu. Bu ilaçları bulmak bizim için zor olmadı. Umarım sağlığına kavuşursun.
Not: eğer ameliyat olursan ve kan ihtiyacın olursa, lütfen şu numaraya mesaj atabilirsiniz. Bir tabur askerle geliriz.

Mutlu son.


***
Bu sözcüğü ikiye bölüyorum. YAR-DIM. Yar bildiğiniz gibi iki anlamı vardır. Birincisi dere yatağının uçurum dediğimiz kenar kısmı. İkincisi ise, “sevgili”. Yar saçların lüle lüle.
“Dım” ise, damla anlamına gelir. Dım dım akıyor, damla damla akıyor demektir.
İnsanoğlu-kızı hayatta ya uçurumun kenarında risk altında, ya da bir yârin kolları arasında güvende yaşar.
Yardım için, “sevgiye çalan damla” diyoruz. Damlaya damlaya göl olacağına göre, yardımın istikrarlı olması hayat kurtarabiliyor.
Hacda şeytan taşlamaktan ve bir haylaz dilenciye sadaka vermekten daha sevap değil mi? Takdir sizindir, sevgiler ve saygılar…/zihni örer