21.10.18

Kapitalizm ahlâkı!


Önce ilgi uyandırmak için talep/tezgâh oyunu kurar.
Bu oyun ile insanların ilgisi arasına engel koyar,
sonra işçilere engeli aşıracak araç ürettirir,
o aracı da o işçilere satar.


Oysa, her işçinin boyuna göre ayağının altına sandık koyacağına, 
 GRİ BARİYERi koymasaydın, EŞİTLİK o sorunu daha kolay çözerdi.

9.10.18

bazı kadınların erkek istismarı

Resim yorumu:şiddet sağ'da, adalet sol'da


"İntikam tatlıdır" ama,
Filozof Francis Bacon, ‘’intikam beslemek, normalde kısa sürede iyileşecek bir yarayı (o anki  haz ile) kaşıyarak açık tutmaktır’’ diyor
----------------------------------------

2 Yıldır görev yaptığım bir alanda (adalet mekanizması) gördüm ki, “kadına şiddet olayına karşı tepkileri” sömüren bir kadın tipi çıktı ortaya.


Kadına şiddet konusunda toplumun bir kesimi ölü taklidi yaparken, diğer diliminde ciddi duyarlılık oluşmuştur.

Olaylar ulus aşırı boyutlara ulaşınca, mahkemelerin önemli bir bölümüyle, polis teşkilatı da bu eleştirilerden etkilenmiş olmalı ki, en basit şikayette bile detaya bakmadan işlem yapılabiliyor. Bir kısım kadının (özellikle aşksız/sevgisiz/evliliği veya birlikteliği sosyal güvenlik kurumu gibi gören kadınların) bu duyarlılığı sömürmeye başladığına tanık oluyoruz.

Bu durumun kamu oyuna yansımadığını anlıyoruz.
Tamam, kadına şiddete karşı duyarlı olmak önemli ama, bir erkeğe evinden uzaklaştırma, hatta hapis kararı verirken, ana konudaki gürültüden etkilenip, erkeğin sesini duymamak adalet sayılmamalı.

Bir kadın karakola gidip de “uzaklaştırma istiyorum” dediği zaman anında, sorgusuz sualsiz işleme konuluyor. Erkek, aile içi ufak bir tartışma ve kızgınlık sonucunda ya da nedensiz şikayetle evinden uzaklaştırılınca çocuklarından, iş performansından ve otelde veya ayrı evde kalması durumunda, ev ekonomisini ve genel çıkalararı kontrol imkanından da uzaklaştırılmış olunuyor.

O evlerde 15-17 yaş aralığındaki kız çocukları genellikle “baba otoritesinden/gözetiminden" uzak kalmayı tercih ederek, "anneci" davranabiliyor, annenin şikayetinde tanık olarak dinleniyor ve anne bu çocuğun o gizli amacına alet olabiliyor.

“Sorumlu baba otoritesini”, o çocuğun özgürlük ile başıboşluğu birbirine karıştırdığını bilen, kadın cinayetlerinin kökeninde bulunan tehlikeleri görebilen babalar tavrı olarak anlamalıyız.

Sorumsuz ve bilinçsiz anne ise, eşi ile kavgasında baskın çıkmak uğruna çocuğun çıkarını görmezden gelerek, istismar etmeyi göze alandır.

Oysa, taraflardan gelen şikayette ilk başvurulması gereken yer pedagog olmalıdır. Pedagog tarafları dinledikten sonra, uzaklaştırmanın gerek olup olmadığına kanaat bildirmelidir. Bu tür kadınları, içinde bulunduğumuz ekonomik krizlerde ortaya çıkan “fırsatçılar”a benzetebiliriz.