8.6.10

Öznesiyle örtüşmeyen ana fikir (Türkçe Olimpiyatları)

120 ülkeden 750 davetli çocuğun buluşturulduğu (bence sadece) müzikal bir topluluk.

Bu yıl 8.si düzenlenmiş. Türkçe şarkı ezberleyip söyleyen çocuklar, o sevimli yüzlerinin duruluğunu her renkten yansıtıyorlar etrafına..

Bu kapsamda hoş bir organizasyon gibi görülüyor.

Konuya organizasyon başarısı ve çocukların dünyası açısından bakıldığında, insan imreniyor, duygulanıyor, aynı zamanda eğleniyor da…

Organizatörler ve manzaranın ortasına kendini atan Ak Parti ve dini cemaat kurmaylarının bildiğimiz dünyalarına bakıldığında, o kocaman çelişkiyi yutmak imkansızlaşıyor!.

Kökeni İslam milliyetçiliği ve politik kariyerlerinde Liberal Dünya görüşünün Nurcu Cemaat izlerini taşıyan organizatörler, Yurt dışındaki Fetullah Okullarının gölgesiyle sınırlı bir Türkçe Olimpiyat gösterileri….

Davet ettikleri (çoğunluğu Orta Asya ve İslam ülkesi olan) 120 ülkenin profiline bakılınca o çocukların temel ihtiyaç ve haklarıyla Ümmetçilik  Yeni Dünya Düzeninin neresi örtüşecekse ?

Programın adını oldukça büyük sloganla süslemiş olmaları, hangi evrensel idealin davetine kucak açacaksa?

YENİ BİR DÜNYA sloganı ve müziğin ritmik mesajı, tek başına insanın müzik kulağını okşamaya yetiyor doğrusu. Bu müziğin bestecisinin ortada görülmüyor olması aklıma takılan sorulardan diğeri…

Sonunda, Fransız Burjuva Devriminin dünyaya hediye ettiği barış kardeşlik, huzur… gibi dolgusu olmayan sözcükler, animasyonik büyüsüyle biryerlere eklemlenmiş. Alt tarafı Orta Doğu patentli eski dünya projesi...

Açıkçası, “yeni bir dünya” mesajının fikir babasının Erbakan Hoca, bu fikrin içeriğini dolduranın da Fetullah hoca zihniyeti olduğu anlaşılıyor.

Programın bitiş kısmındaki bu müziğin sözleri nasıl bir yeni dünya kastettiklerini özetliyor.

Gördüm o “nurlu” geleceği rüyamda bir gece. “Işıklar” yağıyordu, her yer sessizce, ahenkle işleyen saat gibiydi, bir gün silinip gitmişti karanlık geceler.. Her taraf gökler gibi pırıl pırıl, Yeni bir dünya kuruyorlardı. Ne cihanlar yüzlerinde gariplikleri, anladım ki bunlar “kutsiler” gibi. “Şükranla” güzeller vardı kol kola, sonra bir bir ulaştı herkes bu yola. Yeni bir dünya kuruyorlardı Her taraf gökler gibi pırıl pırıl, Yeni bir dünya kuruyorlardı. Hep birlikte yeni bir dünya kuruyoruz, sevgi dili Türkçe ile buluşuyoruz.

Yeni Bir Dünya'nın içeriği bu kadarcık!

Evet, slogan oldukça güncel ve aynı zamanda acil bir ihtiyacı çağrıştırıyor:
Yeni Bir Dünya

Ama hangi Yeni Bir Dünya?
1500 yıl öncesinden kalan "yeni" bir dünya? İnanmayanların ve farklı inançların içinde olmayacağı bir dünya?
Servet, tarikat ve cemaatlerin, insanların maddi temel gereksinimlerini hiçe saydığı (ya da hiç saymadığı) bir dünya ?
 Çocuk ölüm oranlarının ve ulusal servet dağılımının  fiyasko olduğu ortadoğu rejimi izlerinin bulunduğu yeni bir dünya?
Çocuğun, özellikle kız çocukların adının olmadığı yeni bir dünya? Servetine servet eklemek için (çocuk emeğinin sömürüsü dahil) her yolun mübah sayıldığı Arap çöllerinde kalmış köhne bir dünya?

Evet, İhtiyaç sahipleri için Hangi ve nasıl “Yeni Bir Dünya”? İyiye alamet değil ama sabah ola hayrola.



6 yorum:

aysegul dedi ki...

''Öznesi ile örtüşmeyen ana fikir Türkçe olimpiyatları'' neye,kime,neden hizmet eder Yoldaş Zihni? Kısa ve öz olarak güzel yazmışsın. Daha derin olarak düşünmeye çalıştım yoldaş.Ataistlerin,radikallerin dışlandığı; iktidara, ırkçı ulusalcıların (CHP gibi),diğer faşist muhalefet partilerinin,tarikat ve cemaatlerin, emeği yok sayan Servet kapitalizminin,kısaca Yeni Dünya argumanları olan liberalizm ve globalizma hizmet eder sevgili yoldaş.İyice içine baktığımızda,Efendi simgesinde Özne'siz bir ekonomiyi ve yalnızlığı tasarlar.Bir Özne (Bu ayırma,incelediğimiz kadarıyla,son dönem eylemlerinde,daha çok ''satyrique'' ve eğlence metinlerinde,maskelerle ilgili göz boyamalar olarak algılıyorum.),bu özne tarafından duygusal ve etkili bir biçimde artık yanıltma ile, toplumsal olmayan bir liberal yalnızlaşma ve en hileli inancı temsil eder....Özne,özellikle (evrensel) bir söyleme egemen olmaya yeteneklidir,ama Efendiler muammalarla konuşurlar.Maskelerle.......''Evet Yoldaş,İhtiyaç sahipleri için Hangi ve nasıl 'Yeni Bir Dünya'?''....Özsel ya da tözsel hiçbir belirlemeye bağlı olmayan,önce niceliksel olarak değerli olan güç istenci,burada dinamik ve iki yüzlüdür.Onun müzikle dağıtıcılığı,karşılıklı ilişkiler ve işlemlerde hep kendisi işin içinde olanbir anlamın diyalektik dağıtıcılığı değildir.Bu,Sermayenin kesik kesik ve özdeyişsel dağıtımıdır.Dağılmayı sağlayan anlam değil,kapital ve liberalizmin ortak çelişkisidir.Off yaa galiba biraz dağıttım mı yoldaş? Neyse pas sende, toparla,golü at ama :D.....
Sevgilerrr

zihni örer dedi ki...

Sevgili Ayşegül Yoldaş,
Beni ya da yazdığımı çok güzel anladığını ve şu sözlerle daha da anlamlı hale getirdiğini düşünüyorum:

(Bu ayırma,incelediğimiz kadarıyla,son dönem eylemlerinde,daha çok ''satyrique'' ve eğlence metinlerinde,maskelerle ilgili göz boyamalar olarak algılıyorum.),bu özne tarafından duygusal ve etkili bir biçimde artık yanıltma ile, toplumsal olmayan bir liberal yalnızlaşma ve en hileli inancı temsil eder....Özne,özellikle (evrensel) bir söyleme egemen olmaya yeteneklidir,ama Efendiler muammalarla konuşurlar.Maskelerle.......''Evet Yoldaş,İhtiyaç sahipleri için Hangi ve nasıl 'Yeni Bir Dünya'?''....Özsel ya da tözsel hiçbir belirlemeye bağlı olmayan,önce niceliksel olarak değerli olan güç istenci,burada dinamik ve iki yüzlüdür.Onun müzikle dağıtıcılığı,karşılıklı ilişkiler ve işlemlerde hep kendisi işin içinde olanbir anlamın diyalektik dağıtıcılığı değildir..
Bundan daha iyi açıklama yapacak bir güzel-ya da yiğit varsa buyursun Yoldaş, kapımız açık.

Sevgiler.

Zeyno dedi ki...

Bayıla bayıla izlediğim ülkenin güzel çocuklarının, amacın üstünde ki, üstün amaç ''Zihni''yetini farkettiren, bu anlamlı yazıyı yazana teşekkürler...

aysegul dedi ki...

Off yaa cok sekersın ,ama ben hemen
havalara gırerım Yoldaş :DDD
Sevgılerrr xx

zihni dedi ki...

Yalnızca alfabenin son harfini değil, aynı zamanda bu yazının anafikrini de paylaşan sayın konuğum selam olsun:)

zihni dedi ki...

Sevgili Yoldaş,
sen havalara gir, kıskananlar çatlasın,
ben de sana,

"havan batsın Yoldaş"
diyeyim gülümseyerek:)